-
1 kesip atmak
отре́зать, реши́тельно вы́сказаться -
2 bıçak gibi kesip atmak
как ножо́м отре́зать (решительно высказаться, принять решение) -
3 kesmek
обреза́ть подреза́ть прерва́ть ре́зать сре́зать* * *- er -i1) ре́зать врз. ; разреза́ть, отреза́тьeti kesmek — ре́зать мя́со на кусо́чки
ipi kesmek — перере́зать верёвки
parmağı kesmek — поре́зать па́лец
tırnak kesmek — подстрига́ть но́гти
koyun kesmek — ре́зать бара́на
katil beş kişiyi kesti — уби́йца заре́зал пять челове́к
2) прерыва́ть, прекраща́тьdiplomatik ilişkileri kesmek — разорва́ть дипломати́ческие отноше́ния
savaşı kesmek — прекраща́ть войну́
sözünü kesmek — прерва́ть разгово́р
yardımı kesmek — прекрати́ть по́мощь
bu ilâç baş ağrısını keser — э́то лека́рство снима́ет головну́ю боль
o gülmeyi kesti — он переста́л смея́ться
3) отключа́ть (воду, телефон и т. п.)cereyanı kesmek — вы́ключить ток
havagazı kesmek — отключи́ть газ
4) - den вычита́ть, уде́рживать5) устана́вливать, назнача́ть, определя́тьceza kesmek — оштрафова́ть, наложи́ть штраф
gününü daha kesmedik — мы ещё не назна́чили день
paha kesmek — назнача́ть це́ну
6) прегражда́ть; препя́тствоватьrüzgâr geminin yolunu kesiyor — ве́тер препя́тствует движе́нию су́дна
8) разг. снима́ть ( игральные карты)9) арго трепа́ться, врать, нести́ чепуху́••- kesip biçmek
- kestiği tırnak olamamak
- kes artık
- yeter! -
4 bıçak
нож (м)* * *озвонч. -ğıbıçak sırtı — тупа́я сторона́ ножа́
bıçak yarası — ножева́я ра́на
bıçak yeri — рубе́ц / шрам от ножево́й ра́ны
bıçak yüzü — ле́звие ножа́
••- bıçak atmak
- bıçak bıçağa gelmek
- bıçak çekmek
- bıçak gibi kesip atmak
- bıçak sırtı
- bıçak yemek
См. также в других словарях:
kesip atmak — 1) uzun uzadıya düşünmeden kesin yargıya varmak Zaman zaman iddiacılığını da bırakamazdı, bu böyledir diye kesip atardı. H. Taner 2) kesin olarak çözmek, bitirmek Mantıki söylenmiş, müdellel söylenmiş, her cihetten işi kesip atmıştı. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… … Çağatay Osmanlı Sözlük
orta — is. 1) Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre Yılın ortası.… … Çağatay Osmanlı Sözlük